29 Ekim 2011 Cumartesi

pred 485 dorduncu hafta

Dorduncu  hafta. Her hafta olduğu gibi ısınmak için yine sahnedeyiz. İnanç Hoca memleketlerimize gore bir harita oluşturdu bizden. Sonra doğum tarihimize gore, dogdugumuz mevsime gore, sevdiğimiz mevsime gore de gruplara ayrildik.
Isındıktan sonra biraz daha rahatlıyorsunuz. Zaten kostur kostur bir dersten çıkıp gelmişsiniz. Hemen olaya girince olmuyor.
İnternette tanistigi kızları hep ayni kafeye getiren bir elemanın hikâyesi vardı önce. Ve bunu faka bastıran bir garson çıkıverdi meydana. Madem bir suru kızla internetten tanışıyorsun neden aynı kafeye gelip aynı içecekleri içiyorsun oğlum :) hatta en son internetten tanistigi kişi erkek çıkınca kendine iyice mors oldu, rezil oldu kafedeki garsonlara da hatta :) :)
En son da; ilk fotoğraf karesiyle son karesinin arasını doldurarak küçük bir oyun hazırlamak. Hemen şipşak kısa zamanda kurguluyorsunuz ve oynuyorsunuz. Senaryo yazmaya, kim ne söyleyecek hazirlanmaya gerek yok. Konsepti bil yeter. Sonra çık oyna. O an aklina, yüreğine, gözüne ne gelirse. Cok rahat oluyorum. İnsanı belki kalıplara koymak her zaman kotu yapmıştır.
Sahne özgurlugu cok güzel birsey. Elbette tadını kaçırmadan, seviyeyi koruyarak...
Ve ve ve, yetkililere burdan sesleniyorum..  bu hafta İnanç Hoca da gruplardan birinde rol alsın :)
Arkadaslar duyun bu isteğimi. Bu hafta İnanç Hocayı kaldıralım ! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder